Prostat organı hakkında bilgi
Prostat, erkeklerde üreme sisteminin içerisinde yer alan yaklaşık 20 gr ağırlığında olan ve işeme kanalı adı verdiğimiz üretrayı çepeçevre saran bir organdır. Erkeklerde meninin önemli bir kısmını oluşturan ve koyu kıvamlı salgı yapan ceviz büyüklüğünde bir bezdir. İdrar torbası altında, kalın bğırsağın son bölümünün önünde yer alır. Esas görevi spermlerin beslenmesinde ve hareket etmesinde görevli olan özel bir sıvı üretmektir. Boşalma sırasında prostat içindeki bu sıvı idrar kanalının dışına içindeki spermlerle birlikte atılmaktadır.
BPH (Bening Prostat Hiperplazisi), toplum içerisinde prostat hastalığı olarak adlandırılan yaş ile birlikte prostatın büyümesi sonucu ortaya çıkan bir durumudur. Genellikle 50 yaş üstü erkeklerde ortaya çıkar. 60 yaşını geçen erkeklerin neredeyse yarısında BPH semptomları görülmeye başlar. Hastalar zor idrar yapma, idrara başlarken bekleme, kesik kesik idrar yapma, tam boşaltamama, gece idrara kalkma, acil işeme hissi ya da idrar sonunda damlama gibi şikayetler ile hekime başvurur. Bu belirtiler işeme kanalı çepeçevre saran prostatın büyüyerek işeme kanalına baskı yapması sonucunda ortaya çıkmaktadır. BPH iyi huylu bir hastalık olup Prostat kanseri ile karıştırılmaması gerekir.
BPH şikayetleri ile gelen hasta hekim tarafında dikkatlice dinlendikten sonra fizik muayeneye alınır. Prostat kalın bağırsağın son kısmında yer alan bir organ olduğu için makattan parmak ile muayene edilebilmektedir. Hekime prostat hakkında ciddi bilgiler veren bu muayene, makattan yapıldığı için hastalarda huzursuzluk hissi ve endişe ile karşılanmaktadır. Parmakla rektal muayene ile prostatın büyüklüğü ve kıvamı bakılmaktadır. En önemlisi ise kanser yönünden değerlendirme yapılabilmektedir. Hastalara muayene dışında idrar tahlili, PSA adı verilen prostat özgü enzim ve gerekli hallerde işeme testi ve kalan idrar miktarı için ultrasonografi yapılmaktadır.
BPH’da ilk tedavi seçeneği ilaçlardır. İlaçlar başlangıç safhasında etkilidirler. İlaca rağmen hastanın şikayetlerinde artma, tamamen tıkanma oluyorsa ya da sonda takılmak zorunda kalınıyorsa cerrahi müdahale gündeme gelmektedir. Cerrahi olarak kapalı ameliyat yöntemleri tercih edilmekte, ama çok büyük prostatlarda açık operasyon ön plana çıkabilmektedir.